Manolyalar açmisken, elimde eski islerimden fotograflar varken, en sevdigim günlerden birinde besmele çekip baslamak istedim ama bu isin bu kadar zor oldugunu bilmiyordum dogrusu... El yordamiyla ilerlemeye çalisacagim.
Çogunuzun evlerinde oldugu gibi benim evim de bitirilmis-yarim birakilmis isler, belirsiz bir tarihte mutlaka yapilmak üzere saklanmis örnekler, en kisa zamanda örülmek amaciyla alinip dolaplara tikistirilmis yünler, ipler, taki olamayacagi bilinse bile en azindan ipe dizilmeyi bekleyen boncuklar, bitirilse iyi olur boyalarla dolu. Yasam alanim giderek daralinca tüm bu yigini degerlendirmem gerektigi konusunda giderek daha kesin kararlar aliyorum. Beni motive etmesi açisindan bir blog hazirlamanin iyi olacagini düsündüm. Böylece kaçis yollarim kapanacak ve hazir isler bitmeden yenilerini hazirlamak durumunda kalacagim. Ilk anda kulaga mazosist bir düsünce gibi gelebilir ama aslinda bu paylasim benim açimdan çok iyi olacak.
Uzun zamandir internette elisleri konusunda yeni fikirler ararken karsima yabanci
siteler çikiyordu. Türkçe bloglara önce yemek tarifleri sayesinde ulastim. Gerçekten çok sayida güzel yemek sitesi var. Elisi sitelerinde bir yoruma rastlamistim, hobi konusunda blog sayisinin artmasi gerektigini savunuyordu. Ben de üzerime düseni yapiyor, bitmis ve (insallah) bitecek örgülerimi, dantellerimi, yapabilirsem takilarimi sizlerle paylasmak üzere yola çikiyorum.
Iste sevgili arkadaslar bunlar da BENIM ISLERIM...